KARDEŞ KISKANÇLIĞIDAN KORKMAYIN

Kardeş Kıskançlığından Korkmayın... Abimiz ile kız kardeşi arasında 4 yaş var. Oğlum hep çok naif, çok şefkatli ve çok yumuşak kalpli bir çocuk oldu. Küçük kızım doğduğunda hatta ona hamileyken bile çok endişeleniyordum kardeşi olduktan sonra abinin hayatının nasıl etkileneceğinden. Etrafımdaki herkes sürekli kardeş kıskançlığı ile ilgili hikayeler anlatıyor, sizi şunlar bekliyor, bunlar bekliyor diye sürekli uyarılarda bulunuyorlardı. E tabi bunları dinleye dinleye de oldukça tedirgin oluyordum. Hikayelerde hep kardeşinden nefret eden, kardeşiyle yaşamak zorunda olduğu yeni hayata alışamayan, kardeşine zarar veren, kardeşi yüzünden psikolojisi bozulan çocuklar ve bu durum karşısında çaresizlik yaşayan, evlilikleri zor sınavlardan geçen anne babalar vardı...

Tedirgindim ama bir yandan da oğlumun bize böyle bir tablo sunmayacağı konusunda ona güvenim tamdı. Ve gerçekten kendisi güvenimi boşa çıkarmadı. Tedirginliklerim ise son derece yersiz çıktı.

Kızımın doğumla birlikte oğlumun düzenini hiç değiştirmemeye özen gösterdik. Sabah her zamanki saatinde kalktı ve okuluna gitti. Okuldan sonra da babası onu alıp kardeşine getirdi. Kardeşini gördüğü ilk anda tedirginliklerimin yersiz olduğunu anlamıştım aslında. Çünkü henüz 4 Yaşında olmasına rağmen kardeşine inanılmaz bir şefkatle ve hayretle bakıyordu. O günden sonra da hep aynı yaklaşımları devam etti. Bu belki onun hamurundan belki biraz da bizim davranışlarımıza özen göstermemizle ilgiliydi.

Kızım doğmadan 1 ay önce eşimle birlikte bir psikoloğa gittik. Oğlumuza bu dönemde nasıl davranmamız gerektiğini bir bilene sormak, fikir almak istedik.

Ona ara sıra tabii ki abi oldun artık desek de ona hiçbir zaman "ABI" misyonu yüklemedik. E biz de insanız tabii ki zaman zaman hata yapabiliriz. İlla ki hatalarımız da oldu ama hem biz hatalarımıza çabuk müdahale ettik ve düzelttik hem de bu süreçte oğlum da bize çok anlayış gösterdi.

Aslında kıskançlık o kadar içgüdüsel bir duygu ki. Her yaşta her insanın zaman zaman yaşayabildiği bir duygu. Bunun normal olduğunu, oğlumun yaşamındaki değişimlerin onu nasıl etkileyebileceğini bilmek ve bunları kabullenmek belki de herşeyin daha kolay olmasını sağladı.

  • Onun kardeşini sevmesine hep izin verdik. Tabii yanında her zaman birisi bulundu. Onu gözlemlediğimizi hissettirmedik ama hep gözümüz üstünde oldu. Ne olur ne olmaz tedbiri elden bırakmamak lazım.
  • Kardeşine zarar veremeyeceği ile ilgili çok net olduk. Zaten hiç öyle bir girişimde bulunmadı zaten.
  • Kız kardeşini kıskandığını hissettiğimizde " aaa ne Saçma davranıyorsun" , " sana hiç yakışmıyor böyle davranmak", " sen artık abisin" gibi serzenişler yerine ya dikkatini başka yere çektik ya da ona daha çok ilgi gösterdik.
  • Okulu ile bu yeni dönem ile ilgili hep irtibat halinde olduk. Öğretmenleri de bize abimizle ilgili gözlemlerini anlattılar. Ama söyledikleri hep "kardeşinden sevgiyle bahsettiği" oldu.
  • Ben de anne olarak oğluma hep onun bebekliğini anlattım. Sen bebekken böyle yapardın, şöyle tatlıydın diye... Hep onun küçüklük fotoğraflarına baktık, videolarını seyrettik. Bu durum ona çok eğlenceli geldi. Ve kendisine güveni arttı.
  • Onu hep kardeşiyle ilgili işlere dahil etmeye çalıştık. Hatta kardeşinin huysuz zamanlarında onu sakinleştirmek ve güldürmek konusunda benim en büyük yardımcım oldu...

Biraz çaba ile bu süreç bizim için asla korkulan, unutulmayan sıkıntılı anlarla dolu, hayatımızın karardığı bir dönem olmadı.

Oğlumuz çizgisini hiç değiştirmese de, bir müddet sonra kız kardeşin ciddi ciddi dağdan gelip bağdakini kovma girişimleri oldu. Hala da öyle. Abisi bu durumu son derece olgunlukla karşılıyor ama bu sefer de küçük kız ilginin kendisinden kaydığını hissettiği an devreye giriyor ve her türlü ben burdayım diyor.

Ne kadar doğru yapmaya çalışsak da bu işin aslında bir kitabı olamaz bence. Her çocuk başka, her aile başka, her ortam başka... Dolayısıyla malzemeler, renkler farklı olunca ortaya da herkes için bambaşka tablolar çıkıyor. Ama durumun normalliğini bilerek, kabullenerek, çocuklara hak vererek ve her ikisini de ayrı ayrı çoooook severek ve bu sevgiyi göstererek davranınca bence bu son derece kolay atlatılabilir bir dönem.

Sevginizin eşit olduğunu göstermeye çalışmak yerine; her çocuğa, birbirinden ayrı olarak, sadece kendisine özel bir sevgi duyulduğunu göstermek, her birine özel zamanlar ayırmaya çalışmak bence daha doğru. Her şeyin eşit olmasına değil, adil olmasına çalışın. Çünkü doğal olarak, her çocuğun ilgi ve şefkat gereksinimi farklı.

Bebeğin henüz kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar küçük olduğu dolayısıyla daha çok ilgiye ihtiyacı olduğunu söyleyebilirsiniz. Herşeyi ne kadar net anlatırsanız o kadar güzel anlıyorlar. Ve bence bu sayede büyümek hoşlarına bile gidebiliyor. Siz de, o da bir bakıyorsunuz ki artık ilişkiniz bambaşka bir boyut almış. Kardeşine öz bakım ile ilgili daha fazla ilgi göstermek durumunda kalmak büyük olanı da anladığınız ve beklentilerini kabul ettiğiniz için sizi onunla daha güzel paylaşımlarda bulunmaya yönlendiriyor ve birlikte çok daha kaliteli, eğlenceli zamanlar geçirmeye başlıyorsunuz.

Bence çocuğunuza verebileceğiniz en büyük hediye bir kardeştir.

Ne onu bu hediyeden, ne de kendinizi koskocaman bir aileye sahip olmaktan mahrum bırakmayın...

İlginizi Çekecek Diğer Konular

EĞİTİM VE ÖĞRETİM DESTEĞİ ÖZEL OKUL TERCİH İŞLEMLERİ BAŞLIYOR

Başvurusu tarihi 2 Eylül 2015 Çarşamba günü sona eren ve sonuçları 03.09.2015 Perşembe günü MEB tarafından yayınlanan MEB Özel Okul Eğitim Öğretim Desteği Sonuçları sonrasında tercih işlemleri 4 Eylül 2015 tarihinde başlıyor. Tercih işlemleri için son gün 10 Eylül.Tercih yapmak için aşağıdaki butona tıklayabilirsiniz. 

2016 - 2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NE ZAMAN BAŞLIYOR?

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanan takvime göre, 2016 - 2017 eğitim öğretim yılı bu sene 19 Eylül Pazartesi günü başlayacak. Geçen sene Kurban Bayramı nedeniyle okulların açılma tarihi 1 hafta ertelenerek 28 Eylül 2015 tarihinde eğitim öğretim başlamıştı. Bu seneki takvime göre yarıyıl tatili ve 2016-2017 eğitim öğretim yılının tamamlanma tarihleri için TIKLAYINIZ.

2024 YILI 2. ARA TATİL NE ZAMAN?

2023-2024 Eğitim-Öğretim yılındaki 2. ara tatil 8-12 Nisan 2024 tarihleri arasında olacak. 10-12 Nisan 2024 tarihlerinin Ramazan Bayramı'na denk geliyor olması nedeniyle, öğrenciler Nisan ara tatilini iki gün (Pazartesi ve Salı günü olarak) yapacaklar.

ÖZEL ÖĞRETİM DESTEĞİ YERLEŞTİRME SONUÇLARI AÇIKLANDI

 Tercih işlemleri 4 Eylül ve 10 Eylül 2015  tarihleri arasında gerçekleştirilen MEB Özel Okul Eğitim Öğretim Desteği Yerleştirme Sonuçları 11 Eylül Cuma günü açıklanıyor. Eğitim Öğretim desteği çerevesinde Okul Öncesi öğrencilere 2.680 TL, İlkokul öğrencilerine 3.220 TL, Ortaokul ve Ortaöğretim öğrencilerine  3.750 TL, Temel Lise öğrencilerine 3.220 TL destek verilecek.

2016 - 2017 ÖĞRETİM YILI EĞİTİM VE ÖĞRETİM DESTEĞİ

2016 - 2017 Öğretim Yılı Eğitim Öğretim desteği için başvurular ne zaman başlıyor? 2016 - 2017 Öğretim Yılı için özel okullarda ve kolejlerde öğrenim gören ve görecek olan öğrencilere verilecek Eğitim ve Öğretim Desteği Başvurusu nereden yapılacak? Eğitim Öğretim desteği için başvuruları ne zaman yapılacak? Bu soruların yanıtlarını öğrenmek için yazının detaylarına TIKLAYABİLİRSİNİZ.

YURTDIŞINDA EĞİTİM NEDEN ÖNEMLİDİR? YURTDIŞI EĞİTİMİN AVANTAJLARI NELERDİR?

Yurtdışında eğitim, son zamanlarda büyük ilgi gören bir konu. Gençler ve aileler, gerek üniversite kayıt ücretleri gerekse de üniversite sınavlarının zorluğu ve dershane masrafları nedeniyle yurtdışı okullara yönelmeye başladılar. Peki nedir yurtdışı okulları ve üniversiteleri farklı ve cazip kılan? Gençler ve ailelerin beklentileri neler? Bu kısa yazımızda bunlara değinmeye çalışacağız.

OKUL HAYATINDA ÖDEVİN ÖNEMİ NEDİR?

Ödevler çocuklara bağımsız çalışmayı, sorumluluk almayı öğretmek için önemli araçlardır.  Ama bir çok çocuk neden ödev yapması gerektiğini anlayamaz ve çoğu zaman ailesinin ve öğretmeninin zorlaması ile yapar. 

İYİ BİR OKUL BAŞARI GETİRİR Mİ?

Sorumluluk bilincimizin oluşmaya başladığı okul hayatında bize öğretilenler yaşamımızın önümüzdeki yıllarını etkin olarak şekillendirmektedir. Okulda başarıyı etkileyen ve tetikleyen öğrencinin yanı sıra okulun kendisidir. Peki iyi bir okul nasıl olmalı? İşte bunun cevabı:

2016 - 2017 EĞİTİM ÖĞRETİM DESTEĞİ BAŞVURULARI

2016 -2017 Eğitim Öğretim Desteği Başvuruları hakkında detaylar 6 Ağustos 2016 tarihinde Resmi Gazetede tebliğ edildi. 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında, özel ilkokul, özel ortaokul ve özel liselerde öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrenciler eğitim ve öğretim desteğine başvurabilecek. İllere göre eğitim ve öğretim desteği verilecek okul kademe ve türleri, öğrenci sayısı, öğrenci ve okul seçilmesine ilişkin ölçütler ile diğer ilgili hususlar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanacak kılavuzda yer alacak. Peki Hangi Öğrenciler Eğitim Öğretim Desteğinden Faydalanabilecek? Hangi Okullara Eğitim Öğretim Desteği imkanı sunulacak? Eğitim Öğretim Desteği Tutarı 2016 -2017 Eğitim Öğretim Yılında Ne Kadar Olacak?

ÖZEL OKUL MU? DEVLET OKULU MU?

"Özel okul mu devlet okulu mu?" tercihi, son zamanlarda ailelerin karar vermekte zorlandığı konulardan biridir. Çocuklarının eğitim hayatında önemli bir karar ve dönüm noktasıdır. Bu karar, çocuğunuzun eğitim ve gelişim sürecini etkileyebilecek birçok faktörü içerir. Her iki seçeneğin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Verilecek karar, ailenin önceliklerine, çocuğun ihtiyaçlarına ve mali durumuna göre şekillenmelidir. Bu karar verilirken, eğitim kalitesi, sosyal çevre, ulaşım imkanları ve maliyet gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Bu yazımızda sizin için Özel Okul ve Devlet Okullarının avantajlarını ve dezavanlarını irdeleyeceğiz.